
Merhaba,
Ben Mazhar Enis TAYMAN
Benim Sayfam'a Hoş Geldiniz.
METNİN KÜLTÜREL ANALİZİ VE DİLDE YARATICILIK ATÖLYESİ
Belki Karslı'sın; ve Kars’tan adam çıkmaz diyeni dövmek istiyorsun içinden. Üstelik kadınsın bir de… Kadın sürücü dehşeti diye bir haber okuyorsun gazetede nevrin dönüyor. Çok yakın bir arkadaşın var. Eşcinsel kendisi. Adi yalancı ve ahlaksız demek için onun cinsel yönelimini kullandıklarında artık kendini tutamaz oluyorsun… Ama bunlara karşı “duyarlı” duyargaların seni “kıro” demekten alıkoyamıyor. Kürt mafyasına sinirlenirken bir yandan, iktidardakilerin o hain Arapların peşinden niye gittiğine sinirlenebiliyorsun… Merak etme yalnız değilsin… Ne kadar mı çoksun; çokuz…
Gel birlikte arayalım… METNİN KÜLTÜREL ANALİZİ VE DİLDE AYRIMCILIK / YARATICILIK Atölyesinde buluşalım…
Mazhar Enis
TAYMAN
M. Enis Tayman 1970′te doğdu. 13 yaşındayken kendine bir hayat planı kurguladı; ama bu planlardan hiçbirini henüz gerçekleştiremedi. 1991′de gazetecilik yapmaya başladı. Yıldız Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nü 11 yılda bitirebildi. Diplomasını annesine hediye etti ve gazeteciliğe döndü.
2007′de ilk romanı Bin Delikli Ev yayımlandı. M. Enis Tayman’ın adları Fırat ve Meriç olan iki oğlu var ve eşini hâlâ seviyor. Oidipius kompleksi ile ilgili suçlamalara ise gülüp geçiyor...
Mesleki Tecrübe: 1991 yılında haftalık bir ekonomi gazetesi olan Gözlem’de gazeteciliğe başladı. Sırasıyla Interpress, Akşam, Intermedya, Sabah gruplarında foto muhabirliği, fotoğraf editörlüğü, muhabirlik, yazıişleri müdürlüğü gibi görevler yaptı. İnternet medyasına ilk bulaşan gazetecilerden biri olarak Superonline Haber Merkezi’nde Toplum Haberleri Editörü göreviyle çalışırken
Yeni Binyıl Gazetesi’ne transfer oldu.
Metnin Kültürel Analizi ve Dilde Yaratıcılık Atölyesi
Şubat 2001 krizi sırasında Yeni Binyıl’ın kapatılması üzerine radyoculuk ve sektör yayıncılığına yöneldi. Kargo İşletmecileri Derneği’ne bağlı “Kargo Dünyası” dergisini çıkardı ve Radyo 92.3’te yorumculuk yaptı. 2002 yılında bir yayıncılık ve halkla ilişkiler şirketinin kurucu ortağı oldu. 2003 yılında bu ortaklığı bitirerek Tempo Dergisi'nde muhabir olarak işe girdi. 2009 başına kadar Tempo’da görev yaptı. 2010 Eylül ayına kadar Referans Gazetesi’nde çalıştı. Bu tarihte yaşanan Radikal&Referans birleşmesi sonrası Radikal Gazetesi Haber Merkezi’nde görev aldı.
Hürriyet Gazetesi Avrupa edisyonunda editör olarak çalıştı. SkyTurk360 Haber Kanalı’nda Gelecek ve Trendler adlı TV programını hazırlayıp sundu. Halen Hürriyet Gazetesi Bursa ekinin yayın yönetmenliğini sürdürüyor. M. Enis Tayman’ın Bin Delikli Ev'in
yanı sıra 2014’te yayımlanan Şans adlı bir romanı daha bulunmaktadır. Jan Paçal’la birlikte yazdığı Bab-ı Mazhar adlı
günlük ise yayıncı yokluğundan çekmecede beklemektedir
YA DA "METİN, ALT METİN VE DİLDE AYRIMCILIK ATÖLYESİ"...
Düşündüklerimizi ve duyduklarımızı bildirmek için sesler, seslerden oluşmuş kelimeler, jestler ve çeşitli işaretler kullanıyoruz. Buna dil diyoruz. Dil ile aynı zamanda iletişime geçmek için elzem asgari şartı da yerine getiriyoruz. İletişimin ise anlamak, anlaşılmak ve anlaşmak için olduğunu söylüyoruz. Dil, bu yönüyle insanın bilgiyi biriktirebilmesine hizmet ediyor. Yani yüce insanlık ülküsü dil ile kuruluyor, gelişiyor ve kurumsallaşıyor. Dili bu yüzden genel olarak “ide”nin de ifade aracı olarak da niteliyoruz. Ne var ki ide yüzünden sık sık ideolojinin kollarına itiliyoruz. Böyle olunca da dilimizle "ide"nin ifadesinden çok ideolojinin ifade aracı haline geliveriyoruz.
İdeoloji ise üst yapıyı yani kültürü biçimlendiriyor. Kültür, günlük yaşayış içinde kendi tohumlarını dil ile ekmeye başlıyor. Döngü burada dili ideolojik hükümranlığın bir numaralı savaş gereci haline getiriyor. Erkek egemen “ide”, bir ideoloji olarak özel mülkiyeti kurumsallaştırırken maço kültürünü de beraberinde geliştiriyor. Biz meselenin herhangi bir yerinde kaybolmuş vaziyette yolumuzu bulmaya çalışırken de bir gün gazetede “Kadın Şoför Dehşeti” başlığını görüveriyoruz. Üstelik bu bize batmıyor bile… Çünkü kız kardeşin ağabeye su getirmesinin normal olduğu bir görenekten gelirken, “kız”lığın da öneminin idrakinde büyüyoruz… Kars’tan adam çıkmadığına ikna olurken, cinsel yönelim ibarelerini birini aşağılamak için kullanmaya başlayabiliyoruz… Dilimiz de bu arada benzer ifadelerle belki de tamamen ayrımcı ve ayrıştırıcı bir zemine doğru zenginleşmeye devam ediyor. Ne var ki artık buna “DUR” demek gerekiyor. İşte Metin, Altmetin ve Dilde Yaratıcılık Atölyesi günlük yaşamda dikkatimizi çekmek şöyle dursun betimleme aracı olarak kullandığımız ayrımcı ifadeleri görmek için algılarımızı uyarmayı amaçlıyor…
1. Hafta: Dil ve Ayrımcılık Üzerine Genel Bilgi
2. Hafta: İçimizdeki Ayrımcı
3. Hafta: Dilde Bölgeci - Milliyetçi - Irkçı Ayrımcılık
4. Hafta: Türkçe Atasözleri - Deyimler ve Sözlükteki Ayrımcılık
5. Hafta: Cinsiyet Eşitsizliği ve Cinsel Yönelimlere Karşı Ayrımcılık
6. Hafta: Altkültürde (Küfürlerde) Ayrımcılık
7. Hafta: Mizahta Ayrımcılık
8. Hafta: Tortular; Günlük Dile Yerleşmiş Ayrımcı İfadeler