Merhaba,

Ben Tülay GÜNAL

Benim Sayfam'a Hoş Geldiniz.

KURUMSAL İLETİŞİM ATÖLYESİ

Devir “cilalı imaj” devri ve serbest piyasa ekonomisinde oyunun kurallarını bilen kazanıyor. Bu atölye, kurumsal iletişim ve medya ilişkilerinde sahada neler oluyor, ne yapmak lazım, nasıl bir yöntem uygulamalı gibi soruların yanıtlarını vermeyi amaçlıyor.

BARBARLIK TARİHİ ATÖLYESİ

Bu atölyenin amacı moda deyimle “farkındalık” yaratmak; ama bu farkındalık biraz farklı, yani ezber bozan cinsten. Bugüne kadar öğrendiklerimizi bir kenara koyuyoruz. Tarihi tersten okuyoruz. “Gerçekten uygar mıyız?” dediğimiz bu atölyede bambaşka bir pencereden insanlığımızı sorgulayacağız.

Tülay

GÜNAL

Ankara Gazi Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü’nde lisansını, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ise yüksek lisansını yaptı. Tez konusu “Düşünce Açıklama Sınırları İçinde Müstehcenlik Kavramı”. Danışmanları ise Dr. Hıfzı Topuz ve Prof. Dr. Niyazi Öktem’di. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Televizyon Enstitüsü ve Stüdyo Hamburg GmbH iki yıl belgesel film eğitimi aldı. Bu dönemde Yörük Kilimleri ve Tıbbi bitkiler üzerine iki belgesel çekti. Halen, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde doktora çalışmaları devam ediyor. 1985’de İstanbul macerası başladı. Tasarım Dergisi Genel Yay. Yön. Yard., Ekonomik Panorama Dergisi’nde Muhabirlik, Ekonomist Dergisi’nde Medya Haberleri Editörü olarak çalıştı.

Daha sonra ilk özel TV Interstar’da (MagicBox) Arda Uskan ve ekibine katılarak Özel Haber Muhabiri, Anahtar programında Muhabir - Yapımcı oldu. 1993’de ATV Haber Koordinatörlüğü, 1994’de Kanal D‘de yayımlanan Rüstem Batum’la 360 Derece’de Yapımcı, yine ATV için Medyavizyon programının Yapım ve Yönetmenliğini yaptı.

1998’de Star TV’de 8. Gece’de yapımcıydı. Çevre kirliliğine karşı yaptığı haberlerle çeşitli kurumlardan ödül ve teşekkür belgeleri aldı. Kültür Bakanlığı ve IOOC’nin sponsorluğunda Türk Yemekleri

konulu bir belgesel çekti, 2000’de Fil Production’u kurdu

çeşitli tanıtım ve reklam filmleri hazırladı.

Bu tarihlerde eğitim sektörü ile tanıştı. Maltepe Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültelerinde branş dersleri verdi. 2007‘de Arel Üniversitesi MYO’da Radyo Televizyon Programcılığı programının Kurucu Bölüm Başkanı olarak devam etti. Şimdilerde Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü ve Gazetecilik Bölümü’nde Belgesel Film ve Medya İşletmeciliği, ayrıca Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde de TV’de

Program Yapımcılığı dersleri vermektedir. İlgi alanları arasında; arkeoloji, teoloji, uygarlık tarihi, siyaset bilimi, sosyal psikoloji, psikoloji, sosyoloji, resim, müzik, spor (T’ai Chi Chuan, bisiklet) sayılabilir.

Ve aslında iki çocuklu bir annedir.

Kurumsal İletişim & Barbarlık Tarihi Atölyesi

Eğitim hayatına başladığımız günden son diplomaya kadar, yetmedi okuduğumuz izlediğimiz, gördüğümüz hemen her iletide insanlığın ne kadar harika olduğu anlatılır. Ateşi bulduk yaşasın, tekerleği de icat ettik, ya barut, ha bir de buharlı makineler vardı, görkemli tapınaklar, muhteşem resimler, dokunsan canlanacak heykeller, barajlar, uçaklar, tanklar, tüfekler, atomu da parçaladık, aya da gittik, klonlamayı da yaptık… Liste uzar gider. Uygarlık tarihimiz altın harflerle yazılmıştır. Gerçekten de öyle mi? Nokta; İnsanoğlu sosyal bir “hayvan”dır. Bu atölyede uygarlık tarihini tersten okuyacağız, biraz ezber bozacağız. Uygarlığa giden her adımda katledilen insanlığın ve doğa ananın çığlıklarını duyacağız. İnsanlığın barbarlığını pardon uygarlığını belgesellerle daha bir görünür kılacağız ve üzerinde tartışacağız.

Atölye çalışmamız 8 haftalık bir zaman dilimini kapsıyor. Her hafta üçer saatlik birlikteliğimizde tartışacağımız konu başlıklarımız;

1. Hafta: İlle de klasik...

2. Hafta: Bir kutsama, aidiyet...

3. Hafta: Kutsal cinsellik...

4. Hafta: Trajik teolojik…

5. Hafta: İşaretler, semboller, alametler, kıyametler...

6. Hafta: Gece yolcuları...

7. Hafta: Yeraltı ormanları...

8. Hafta: Ya sonra...

Barbarlık Tarihi

BENİM SAYFAM

Zaman çok kıymetli, eh alın terimiz emeğimizin karşılığı da kıymetli. “Vakit nakittir” düsturundan yola çıkarak, o halde bu iki çok değerli ziyneti nasıl daha verimli kullanabiliriz? Bu atölye çalışmasında iletişimin önemini ve gücünü fark etmek çıkış noktamızı oluşturuyor. Elbette ki fark etmek yetmez; ürün ve hizmetimizi nasıl daha iyi pazarlayabiliriz? Doğru hedef kitleye nasıl ulaşabiliriz? Bunun için de doğru medya kanalları nelerdir? Kurum imajını güçlendirmek için neler yapılmalıdır? Bu sorulara birlikte yanıt arıyoruz.

Atölye çalışmamız 8 haftalık bir zaman dilimini kapsıyor. Her hafta üçer saatlik birlikteliğimizde;

1. Hafta:

Türk ve dünya medyasına bir göz atalım öncelikle, kitleler nasıl etkilenmiş, ideolojiler nasıl kabul ettirilmiş, liderler seçilmiş sonra da baş aşağı edilmiş, yediğimiz içtiğimiz, giydiğimiz nasıl sunulmuş, medya devleri ve bugün gelinen nokta...

2. Hafta:

İletişim araçlarıyla hayatımıza giren iletişim sanatları, reklam ve halkla ilişkilerin kurum ve kuruluşlar açısından önemi, pazara etkisi, bütünleşik pazarlama...

3. Hafta:

Kurumsal iletişimin önemi, önce kendi söküğümüzü dikelim ve kurum içi iletişimi güçlendirelim, kendimizi tanıyalım. Bu durumda swot ve pes analizleri yapmamız lazım...

4. Hafta:

Pazarda biz de varız ama sağlam bir kurumsal kimlikle marka bilinirliliğimizi güçlendirmeliyiz. Önce iletişim kanallarını yani medyayı bir tanıyalım, ulusal ve yerel basın ilişkileri, sosyal medya…

5. Hafta:

Medya ilişkileri derin mevzu devam ediyoruz; basın toplantıları, basın bültenleri hazırlıyoruz...

6. Hafta:

Peki hedef kitle kimdir? Doğru bir medya planlaması yaptık mı acaba? Malum, ilan ve reklamın yayın ve yayım bütçesi hayli kabarık. O zaman çok iyi planlama yapıp emeği çöpe göndermememiz lazım...

7. Hafta:

Sosyal sorumluluk projesi ile marka değerimizi artıralım...

8. Hafta:

Ve hazırlanan projeleri değerlendiriyoruz...